Dün gece yine aşırılı manyaklı bir rüya gördüm. Antarktika gibi bir yerdeyim. Grönland falan da olur. Buzul bir dağın tepesindeyim. Etraf bembeyaz ve soğuk kokuyor. Üstümde soğuğa karşı koruyan kıyafetler, sırtımda kocaman bir çanta, bacaklarımda falan da bir sürü ip mip gear asılı. Dağın aşağısından baktığım zaman aşağıda donmuş bir göl var. Bu gölün üzerinde de 5 tane farklı delik açılmış. Göl tamamen donmuş olduğu için su falan yok her yer buz. Yanımda başkaları da var ama kim bilmiyorum. Neyse task şu. Artık bunu eğlenceden mi yapıyoruz, adrenalin tutkusundan mı, kafayı mı yemişiz, ölmek mi istiyoruz bilmiyorum. Buradan sonrasında yalnızım. Dağın tepesinden kendimi boşluğa bırakıyorum.Paraşütü açıp havada biraz süzülürken kendimi bu deliklerden birine denk getiriyorum. Paraşütü salıyorum ve bilmem kaç metreden bu deliklerden birinin içine girip kaymaya başlıyorum. Baya bi buzların içinden kaydıktan sonra gölün altındaki denizin üzerindeki ufak bir buzula düşüyorum. Üstümde hala gölün donmuş tabanı olduğu için etraf hafif karanlık. Ya beni burada nasıl bulacaklar biraz ileriye, açıklığa çıkayım diyorum. Katlanabilir küreğimi açıp buzulu kayık gibi kıyıya doğru ittirmeye çalışıyorum. O sırada altımdaki buzul eriyor ve ben suyun içine giriyorum. Can yeleği gearlar falan duruyorum suyun üstünde gelip alsınlar beni diye. Ama aşırı sakinim. Yani bu durum çok normal gibi. Sonra yanıma yunusumsu bir deniz canlısı geliyor. Oyun mu oynamak istiyosun falan diyorum kafasını ittiriyor bana doğru. Korkuyla karışık beni kıyıya götürsene falan diyorum. Yüzgecini tutuyorum. Öyle salınırken suyun üzerinde uyandım. Birincisi yükseklerden, ikincisi bir yerden atlamaktan, üçüncüsü açık denizden, dördüncüsü deniz canlılarından hiç hoşlanmam. E bu neydi o zaman şimdi?